Diken - 02/01/2015
Kısa süre önce ikiye ayrılan TKP’nin gençlik kolları, Boğaziçi Üniversitesi’nde kurulan Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi’nin açılış törenine konuşmacı olarak çağrılan Orhan Pamuk’a karşı bir eylem düzenledi. Eylemin haksız ve/ya yanlış olduğunu ve faşizan öğeler taşıdığını savunanlar da ‘ulusal sol’ çevrelerde en ağır küfür olarak addedilen liberallikle suçlandı.
Orhan Pamuk karşıtlığının birleştirici gücü de eylemin ardından ‘düşman’ cephesinin genişletilmesi de Pamuk’a duyulan ‘yurtsever’
nefret ve tepkinin uzun geçmişi göz önüne alındığında şaşırtıcı
olmaktan uzak: Orhan Pamuk nefreti, bırakın TKP’nin iki varisini, sağ
ile sol arasında bile köprü kurabiliyor.
Yasin Hayal’in ‘Akıllı ol’ tehdidi ile daha Kara Kitap’ın basıldığı dönemde bazı ‘solcu’
edebiyat eleştirmenlerinin yazdıkları arasında kan dondurucu
benzerlikler var. İki tarafta da Orhan Pamuk Batı taklitçiliğiyle,
oryantalizmle, kültür emperyalizmiyle, yerellikten kopuk olmakla ve
2007’de Genelkurmay’ın da ulus adına reddettiği ‘postmodern’likle suçlanabiliyor.
No comments:
Post a Comment