Sakarya Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji
Bölümü, Türkiye
Özet
Ülkemizde eğitimle ilgili genel olarak kullanılan bir söylem
vardır: Bu söylem, eğitimin ezberciliğe dayandığı üzerinedir. Birçok bilim alanında,
genelde öğretim hataları yapılmaktadır; ama bazen öğrenciler de buna alıştırılmış
olarak veya kolaya kaçarak adeta ezberleme türü eğitimi istemektedirler.
Öğretici ve öğrencilerin karşılıklı hatalarından kaynaklanarak ortaya çıkan
öğretim uygulamaları sonucunda, özellikle sosyoloji alanında ki öğrencilerimiz,
yeni bir bakış açısı geliştirmek yerine, toplum olarak bizi temsil etmekten, anlamaktan
ve açıklamaktan uzak Batılı sosyolojik teorileri ezberlemeye devam etmekte, bu
da nesiller boyunca taklitçi, aktarmacı ve bir kısır döngü şeklindesürüp
gitmektedir. Bu çalışmanın amacı, sosyolojinin, sadece Batı tarihi ve kültürel
tecrübelerine dayalı sosyolojik teorileri ezberlemekten ibaret olmadığını,
kritik - analitik düşünme ve problem temelli öğrenme biçimi ile İslamdünyasını
doğru bir şekilde anlama ve açıklamayı mümkün kılacak yeni bir perspektife, teorik
açıklamaya ve öğretim tekniklerine ihtiyaç olduğunu ve alanda yapılan
çalışmalarıgöstermektir.
Anahtar Kelimeler
KAD, Sosyoloji Öğretimi, İslami Sosyoloji, Uygulamalı
Sosyoloji,
Abstract:
In Turkey, there is a commonly used educational discourse:
this discourse is that education is based on the memorization. As in many
fields of science, there are often mistakes made in teaching; but sometimes students
themselves want such a teaching style whether because they are accustomed to
it, or they see it as an easy escape. As a result of the teaching practices
that are due to the mutual mistakes of instructors and students, especially
students in sociology, prefers, rather than developing a new perspective, to
memorize the Western sociological theories which are remote from representing,
understanding and explaining us as a society. This results in a vicious circle
of imitative transmission throughout the generations. The purpose of this
study, is to emphasize that thinking sociologically is not simply to memorize
the sociological theories based on Western historical and cultural experiences,
that we need a new perspective or a new theoretical framework for sociology in
order to understand and explain the Islamic world within a critical-analytical
way of thinking. For this aim, I discuss my experience in the Department of
Sociology, Sakarya University, my research and teaching practice for the
construction of such a theoretical approach, and the critical-analytical perspective
for instruction.
Key words:
KAD, Teaching Sociology, Islamic Sociology, Applied
Sociology
No comments:
Post a Comment