MUSTAFA YILDIRIM
Sunuş:SÖA, 27. Basım sayfa 1-2
“STRATEJİK ORTAĞIN ÇOCUKLARI"
ABD parti örgütlerinin, Quantum
şirketi [Temsilcisi George Soros] bankerlerinin, Alman, İngiliz,
Fransız, Hollanda, Belçika siyasal partilerinin, İran Ayetullahlarının,
İsrail bağlantılı vakıfların, uluslararası şirketlerin kurduğu;
istihbarat örgütlerince el altından desteklenen şebekeler, birçok ülkede
kitleleri ayaklandırdı. Ülke bütçelerini aşan paralarla kışkırtılan
eylemlerle tarihsel köklere dayanan kurumları parçaladılar; çok partili,
ama güdümlü siyasal düzen oluşturdular. Doğal kaynaklar, sanayiler,
para piyasaları, kartellerin eline geçti. Direnenler, iç savaşa
sürüklendi, yaşamlar karartıldı.
TSK, yeniden yapılanma programıyla, eğitiminden birlik
düzenine dek değiştirildi, “Dünyada Barış” ilkesinden uzaklaştıııldı,
kolonicilik ideolojisiyle donatıldı; sömürgeciliğin, yeni
saltanatçılığın destek gücüne dönüştürüldü.
Azınlık milliyetçileri,
İran-Şia yayılmacılığı, “sivil örümcek” ağıyla bütünleşti. TESEV, ARI
gibi ana örgütlerin güdümünde, “yerel yönetimlere özerklik” başlığı
altında başlatılan çalışmalarla federasyon alt yapısı tamamlandı.
Yabancı devletlerin elçiliklerinde, yayılma örgütlerinde yıllarca
çalışanların, Humeynicilerin bazıları meclise girdiler; hatta bakan
oldular.
“Örümcek Ağı” örgütleri, yerli ortaklarıyla seçtikleri
“umut veren lider adaylarını” ABD’ye gönderdiler. Gençler,
üniversitelerde ABD ajanlarının odaklandığı merkezler aracılığıyla,
Amerika’da bile “gerici” denilen örgütlerle ilişkilendirildiler. ABD
Dışişleri’nin Genç Siyasi Lider programlarıyla Amerika’ya taşınan
gençler, gazeteciler, etkili kişilere bağlandılar. Yeni yetme yazarlar,
ABD’de kurslardan geçirilerek piyasaya sürüldü.* Güdümlü “sivil-asker”
şebekesinin yıllardır yabancılarla hazırladığı Anayasa tasarıları
yasalaştırıldı; Cumhuriyet devletinin temelleri söküldü. Ulusal birliği
parçalayan; halkı çatışmaya sürükleyen yapılanmalarla yeni-saltanat
düzeni kuruldu.
“Uluslararası Din Hürriyeti” operasyonuyla
güçlendirilen ‘cemaat’ örgütleri, şeyh şirketleri, azınlık milliyetçisi
“liberal” teslimiyetçiler, İran Ayetullahlar diktasından silah-para
alan, terör eğitiminden geçirilen al-Kudüs Kuvvetleriyle, Hizbullahi
örgütlerle aynı cephede buluştular. Kürt milliyetçiliğini güçlendiren
sivil şebekenin katkılarıyla “açılım-barış” denilerek, yurt birliği
parçalandı. Bu girişimin alt yapısını oluşturan sivil şebekenin önde
gelenleri, “akil adam” komisyonlarına seçildiler, parçalama kararlarını
halka benimsetmek için çalıştılar.
Sivil Örümceğin Ağında ve
Ortağın Çocukları kitaplarını etkisizleştirmek isteyenler, bildik
yöntemlere başvurdular. Akillerden bir “taraflı” gazeteci, “Mustafa
Yıldırım’ın, istihbarat raporlarıyla sivil toplumu fişlediği, Sivil
Örümceğin Ağında kitabı” diye yazarak hedef gösterdi** Araştırmaların
istihbarat raporunun kitaplaştırılmış biçimi olduğu izleniminin
yaratılması, yıkımcıların amaçlarına uygundu. Bu tür kişiler, gereğinden
çok bölümler aktardığım açık-resmi örgüt raporlarını, yabancı yayınları
görmezden geliyor; sözde sivilleri, yeni saltanatçıları kışkırtmaya
çalışıyorlar.
Operasyonun tarihsel geçmişinin, temel yapısının
sergilenmesi, ana örgütlerin çözümlenmesi; başka ülkelerden operasyon
örnekleri verilmesi; tüm adların açık raporlardan, yayınlanmış
biyografilerden alınması, onları ilgilendirmiyor. Bu nedenle yıkımdan
kurtulmanın ön koşulu, sivil-asker örümcek ağını destekleyen CIA,
MOSSAD, MI6, BND, EYP, VEVAK, al-Kudüs Kuvvetleri gibi örgütlerin
şebekelerini, “danışman” kılıklı ajanlarını, devletten, partilerden,
sendikalardan, derneklerden, vakıflardan temizlemektir.
Görev
sınırsız özveri istiyor. Ressam Mark Lombardi [1951-2000] de sınır
tanımıyordu. Bush ailesinin Harken Energy firması, Suudlar, Usame Bin
Ladin ile para ilişkilerini, CIA’dan James Bath’ın Suudi bağlantılarını,
biyolojik-kimyasal-nükleer silah kanallarını tablolarında sergiledi.
FBI sergiyi bastı. Müze tabloların götürülmesine izin vermedi. Lombardi,
bir süre sonra atölyesinde boynundan asılı bulundu. Venezuela’da büyük
oy farkıyla iktidara gelen Hugo Chavez Frias yönetimine, parlamentoya
karşı, 2002’de sivil-asker darbesi düzenlendi. ABD’den para aldığı
kanıtlanan subaylar, “sivil toplum örgütleri”, işadamları parlamentoyu
bastı. Halk parlamentoyu kuşatarak kurtardı. Darbeci subaylar, CIA
yardımıyla Miami’ye kaçtılar. Savcı Danilo Anderson [1966-2004],
polis-asker-savcı-yargıç-sivil 400 kişi hakkında casusluktan,
darbecilikten, cinayetten dava dosyası hazırladı. İlk silahlı saldırıdan
kurtulan Anderson, on beş gün sonra taşıtına C4 patlayıcı
yerleştirilerek öldürüldü.
Kitabın bu baskısını da Mark
Lombardi’ye, ilkeli savcılık uğruna ölen Danilo Anderson’a, İran’da
yargısız-savunmasız canlarına kıyılan sanatçılara, yazarlara, ozanlara,
gerçeklerin ardında koşarken öldürülen gazetecilere, hukukçulara adıyor,
karanlığı yakanları saygıyla anıyorum.
Mustafa Yıldırım, 28 Şubat 2015,
_____________________
* TSK, akademisyenler, yazarlar, gazeteciler, gençler üzerindeki
operasyonun ayrıntıları; Türkiye’de çalışan 85 CIA elemanının listesi
için bu kitabın devamı olan Ortağın Çocukları kitabından
yararlanılabilir.
** Yıldıray Oğur, “Ergenokon’un özoğulları”, Taraf, 28 Mart 2009.
*** Kitap, 1999’da yazıldığında TESEV’in o yıllardaki etkili
kişilerinden söz edilmişti. Sözü edilmeyenlerin çoğu sonradan, Kemal
Kılıçdaroğlu gibi, önemli konumlara yükseltildiler. TESEV’in ortaklar
listesi, yeni basımlara (s. 579-580) eklendi.
****Azerbaycan’da
Kasım 2005 seçimlerinden önce yazılan Azerbaycan’da Proje Demokratiya
kitabı Bakû’de yayınlanamayınca özeti, “Sivil Örümceğin Ağında”
kitabında yayınlanabilmişti. Kitap 2006’da Türkiye’de yayınlanınca eksik
bilgilendirmeye yol açmamak için Azerbaycan bölümü yeni baskılarda yer
almadı.
Uğur Mumcu’yla ilgili son bölüm, cinayet suçluları
yakalanmadan önce yazılmıştı. Türk aydınlarına, güvenlik görevlilerine,
yabancı diplomatlara kıyan İran al-Kudüs Kuvvetleri’nin Türkiye’de
örgütlenişi, cinayetleri, yeni kitabın konusu olduğundan bu bölüm
güncellenmedi.
Kitapçılardan ulaşılamazsa: internet satıcılarında bulunabilir...
NATO Genişletme Projesi uyarınca,
ülkelerde, bu arada Türkiye’de de, Brüksel ile Washington’dan yönetilen
gençlik örgütleri oluşturuldu. Bağımsızlık isteyenlere karşı, uzay
savaşları teknolojisiyle donatılan yeni saldırı üsleri kuruldu. “Din
hürriyeti” perdesi arkasına gizlenen baskıcı-gerici şebekeler, güvenlik
ve yargı kurumlarına egemen oldular. Ulusalcı muhalefet ezildi, ya da
ele geçirilerek içten çökertildi. Tek merkezden yönetilen medya
oluşturuldu.
No comments:
Post a Comment