Hayalet uçakları 'Uçan Kanat' adıyla 1948'de üreten Türk personel... |
Amerika bize öyle bir kazık atmış ki, dövünüp kendimizi yerden yere vursak yeridir. Aradan altmış küsur yıl geçtikten sonra şimdi yeni çıkarıyoruz. İnanılması güç ama ABD'nin Irak'ta kullandığı o teknoloji harikası 'hayalet uçakları' ilk biz ürettik. Hem de 1948 yılında! Sonra, Marshall Planı ile birlikte uçak üretiminden vazgeçtik. Öyle bir hale getirildik ki, bırakın uçağı, şimdi yerli otomobil üretip üretemeyeceğimizi
THK Havacılık ve Uzay Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban'ın verdiği bilgiler, tüyler ürpertici!..
Bugün yerli otomobil yapıp yapamayacağı tartışılan bu ülke, 1930'dan 1950'ye kadar uçak üretti.
Hem de 15 farklı modelde. Yetmedi, bunları Danimarka ve Hollanda gibi ülkelere de ihraç etti. Çizdi, üretti ve sattı!
İşte Türkiye'de üretilen ilk hayalet uçaklara bir örnek... |
Sonra, Marshall Planı devreye sokuldu. Bize, 'Siz neden uçak üretmekle uğraşıyorsunuz' dediler:
- Gerek yok. Bırakın bu işleri.
Biz üretir, size yardım olarak veririz.
Biz fabrikaların kapısına kilit vurduk. Onlar da gönderdiler hurdaları, sattılar yedek parçalarını.
Frenlediler, durdurdular, sömürdüler! Yıllar boyunca ülkeyi yönetenlerden bir Allah'ın kulu da çıkıp bu ihanete 'dur' demedi! Dile kolay; aradan tam 64 yıl geçtikten sonra açığı kapatmaya çalışıyoruz. İlk adım bugün atılacak.
THK Havacılık ve Uzay Bilimleri Üniversitesi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından saat 10:30'da açılacak.
Peki ne yapacak bu üniversite?
Pilot, teknisyen, hava trafik kontrolörü ve kabin memuru yetiştirecek. 2014'ün ilk aylarında da semalarımızı bu üniversitede üretilecek yerli uçaklar kaplayacak.
Kaderin cilvesine bakın ki, uçakların üretimi 1950'lere kadar kullanılıp kapısına kilit vurulan o eski 'uçak fabrikası' binasında gerçekleştirilecek.
Bitmedi, bu kadar da değil...
Buradan astronotlar yetişecek.
Türkiye'nin ortaya koyduğu '2023 Yılı'nda uzaya çıkacağız' hedefini THK üniversitesi mezunu astronotlar gerçekleştirecek. Birileri yine taş koymaz ve engellemez ise, belki yerli uzay mekiğimizi bile yapacağız.
Türkiye için heyecan verici bir tablo.
Oysa, yıllar önce önümüze taş konulmasa, ufkumuz kapatılmasa, bütün bunlar son derece basit ve rutin havacılık faaliyetleri olarak görülecekti! Üstelik, havacılık alanında dünyada büyük bir değişim var...
THK Üniversitesi de resmi açılışı yapılmadan bu değişimi kavramış durumda. Öyle görünüyor ki, 2020'li yıllara gelindiğinde uçakların da pabucu dama atılacak. 1800'lü yıllardan kalma 'hızlanarak havalanma' anlayışı terk edilecek.
Muhtemelen geleneksel uçakların büyük bölümü hurdaya çıkacak.
Gökyüzünü, uçan daire benzeri başka hava araçları kaplayacak.
Şimdilik adı konulamıyor. Henüz ticarileştirilmedi ama Japonlar ilk üretimi yaptı.
Bu hava araçları, piste ihtiyaç duymayacak. Olduğu yerden kalkıp, istedikleri yere iniş yapabilecek. Kim bilir, belki gelecekte otomobillerin yerini uçan daire benzeri bu hava araçları alacak.
Rektör Ünsal Ban da dikkatini bu noktaya çevirmiş durumda ve oldukça iddialı:
- İşte biz bu yeni teknolojiyi yakalayacağız. Türkiye büyük bir değişim içinde.
Dünyanın 37. havacılık üniversitesinin bugün Cumhurbaşkanı tarafından Ankara'da açılacak olması, bu değişimin en önemli göstergelerinden biri.
Üstelik, THK Havacılık ve Uzay Bilimleri Üniversitesi, emsallerinden çok daha avantajlı.
90 uçağı ve 4 pisti ile imkânları en geniş olanı.
Alt yapımız hazır.
Yetişmiş beyin gücümüz var.
Amerikalılar'ın 1981'de başardığını, 33 yıl önce 1948'de düşünüp hayata geçirecek kadar da ufuk sahibiyiz. Bu ülke insanı, yıldızlara bile ok atar! Yeter ki, iyi yönetilsin ve önüne taş konulmasın.
No comments:
Post a Comment